Payanda… Bir şeyin sağlam durmasına yardımcı olan destek demek. Biz de bu kelimenin anlamını, bir kahve markasının çok ötesinde bir yere koyarak yola çıktık.
Logomuzu tasarlarken Tarkovski’nin Kurban filmindeki o sahne hep aklımızdaydı: Yıkılmış bir ağacı, sabırla ve inatla ayakta tutmaya çalışan bir adam… Modern dünyada hepimizin hissettiği o ağırlığın, yorgunluğun ve yalnızlığın imgesiydi sanki o ağaç. İşte Payanda Kahve, o sahnenin ruhundan doğdu.
Çünkü biliyoruz ki hayat bugünlerde pek nazik davranmıyor. Ritmi hızlı, oyunu sert, kapitalizmin çarkı gürültülü… İnsan bazen bir nefeslik desteğe, bir “yanındayım” hissine ihtiyaç duyuyor. Biz muhatabımıza kaliteli kahve sunma düsturumuzdan taviz vermemek kaydı ile, kahvenin bazen sadece kahve olduğuna inanıyoruz; gösterişsiz, sade. Ve markamızla insanlara küçük bir destek olmayı da, bir anlık da olsa yüklerini hafifletmeyi de istiyoruz.
Gönderdiğimiz her paketin içine koyduğumuz küçük kartlarla İsmet Özel’in o muazzam “Yıkılma Sakın” şiirini hatırlatıyoruz. Bu cümlenin, payandaya ihtiyaç duyan herkese bir selam, bir dokunuş, bir omuz olmasını arzu ediyoruz.
Payanda Kahve, tam da bu yüzden var:
Bir fincan kahve eşliğinde durup soluklanman, toparlanman, kendine yeniden güç bulman için.
Yıkılma Sakın!
Sana durlanmış kelimeler getireceğim
pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler
kelimeler, bazısı tüyden bazısı demir
seni çünkü dik tutacak bilirim
kabzenin, çekicin ve divitin
tutulduğu yerden parlayan şiir.
...
